Toplumlardaki gelir eşitsizliği, üzerine çokça yazılıp çizilmesine rağmen, günlük hayatta çoğu insanın aklına gelmeyen bir konu. Fakat geçtiğimiz hafta, üst üste karşılaştığım birkaç şey sonucunda, tesadüfen kendimi bu konuyu düşünürken buldum. Bunlardan birincisi çok çarpıcı bir istatistik. The Economist’in haberine göre Şikago’nun zengin semtlerinden biri olan Streeterville’deki bir kişinin ortalama yaşam süresi 90 yıl iken, en fakir semtlerinden biri olan Englewood’da bir kişinin ortalama yaşam süresi 60 yılmış. Aradaki fark 30 yıl! Aradaki mesafe ise 20 km’den az.

Bir diğeri ise geçtiğimiz hafta Atlanta’da geçirdiğim kısa süre içerisinde gördüğüm/duyduğum birkaç olay: Kahve almak için sırada beklerken önümdeki kadının $100 uzatıp aldığı para üstünün tamamını bahşiş olarak bırakması (bonkörlük nedir?), lüks markaların olduğu alışveriş merkezlerinde insanların elleri kolları dolu alışveriş etmesi, ve tabii ki hemen hemen her sokakta görebileceğiniz evsiz insanlar. Hiçbiri üzerine fazla durup düşünmemiştim aslında, ama bu yazıyı yazmaya oturduğumda karşıma çıkan bir haber sayesinde taşlar yerine oturdu. OECD ülkeleri arasında gelir eşitsizliğinde 4. olan ABD’de bu eşitsizliğin en fazla olduğu şehir Atlanta’ymış. Peki Türkiye gelir eşitsizliği sıralamasında nerede derseniz; burun farkıyla ABD’nin önünde, 3. sırada. --n