top of page

Atomik Alışkanlıklar💪

Birçok kişinin övgüsü sonrası ben de geçtiğimiz günlerde James Clear’in “Atomik Alışkanlıklar” isimli kitabını okudum. Kitap temelde birçok farklı psikologun, bilim insanının yüzyıllardır geliştirdiği teorileri pratik örneklerle harmanlar nitelikte. Bununla birlikte yazar, düşüncelerini 4 temel prensip etrafında kurgulamış: İyi bir alışkanlık yaratmak istiyorsanız 1) görünür kılın 2) cazip kılın 3) kolaylaştırın 4) tatmin edici kılın. Kötü alışkanlıklardan kurtulmak istiyorsanız da bu 4 prensibin tam tersini yapmaya çalışın.



Şimdi sizlere kendimce faydalı bulduğum ya da kendimden örnekler verebileceğim birkaç öneriyi, hikayeyi yansıtmak isterim, belki okuduktan sonra siz de kendinizde ufak kıpırdanmalar hissedersiniz. (Hissederseniz bizimle paylaşmayı da unutmayın!:)


  • Birçoğunuz her gün sadece %1 oranında iyileşme yaptığınızda, 1 yılın sonunda 37 kat daha iyi bir noktada olduğunuz söylemlerini, özellikle yeni yıl arifelerinde çokça okuyorsunuzdur. Ve birçoğumuz her gün o %1’in hayatımızı ne kadar etkileyebileceğini hafife alma eğiliminde oluyoruz çünkü sonuçlar çok kolay şekilde görünmüyor. Bu noktada yazarın verdiği “bambu” örneği, zihnimde güzel bir metafor oluşturdu. Bambu, yer altında geniş kök sistemleri kurarak geçirdiği ilk 5 yıl boyunca görülmezken, doyum noktasını takip eden 6 hafta içerisinde 27 metre yüksekliğe ulaşıyormuş. Şahsen benim için küçük davranışlarımı istiflemek için güzel bir canlandırma olduğunu söyleyebilirim. 500 güne yakındır her gün Duolingo’da İspanyolca denemeleri yapıyorum. Hangi noktada rüyalarımı İspanyolca görürüm acaba, meraktayım! (Süper güzel oyunlaştırılmış kullanıcı arayüzü de gün sektirmememe oinanılmaz yardımcı oluyor tabii)


  • Yazar, davranışsal değişimin 3 katmanından bahsediyor. Sonuç < Süreç < Kimlik. Kilo vermek bir sonuç, spor salonuna haftada 3 gün gitmeyi hedeflemek bir süreç. Sağlıklı bir fiziğe sahip olmak isteyen birine dönüşmekse kimlik. En etkili değişim de kimliği baz alan bakış açılarında gerçekleşiyor. Kendimden komik bir örnek vereyim: Sene başından beri çok daha motive şekilde oje sürmeye çalışıyorum. Instagram'a bir bakıyorum, çalışan, çocuğuna bakan, işi başından aşkın olmasına rağmen birçok kadın arkadaşım ojesini ihmal etmiyor. Kendime döndüm, 3-4 günde bir kendine ayıracak 10 dakikan yok mu cidden diyerek, daha bakımlı olmaya çalışan, dış görünüşüne biraz daha özen gösteren biri olmayı seçtim; oje de bahanesi oldu😊


  • Yeni bir alışkanlık kazanmanın en etkili yollarından birisi olarak alışkanlık istifleme öneriliyor. Günlük rutininizde zaten yer alan şeylerle yeni konuları entegre edebilirsiniz. Bir süredir geceleri cildimi nemlendiriyorum, ve unutmamak için de kremlerimi yatağımda tutuyorum. Böylece uyumadan önce ya da dişimi fırçaladıktan sonra kendime özen gösteren kimliğimi pekiştirmiş de oluyorum.


  • Yavaş da olsa ilerleyin, en iyiyi bulmaya odaklanıp paralize olmayın. Voltaire’in dediği gibi “en iyi, iyinin düşmanıdır.” 10 bin adım attığım günlerde kendimi aktif ve psikolojik olarak pozitif hissediyorum. Ama diyelim ki, bu rutini devam ettiremedim. Kendimi üzmemeye çalışıyorum. O gün de elimden geldiğince faal olarak, sağlığına dikkat eden kimliğimi ön plana alıyorum. (Bazen de canım hiçbir şey yapmak istemiyor, ve kendime bu şefkati de göstermem gerektiğine inanıyorum)


  • En az çaba yasası: Bir alışkanlık ne kadar az enerji gerektirirse gerçekleşme ihtimali de o kadar artar. Dolayısıyla kolaylaştırmanın yollarını arayın. Günümü daha verimli kullanan biri olma hayaliyle, sabahları daha da erken kalkmak istiyorum, ama kışın o karanlıkta gözlerimi açmam beni bir hayli zorluyor. Bir süredir, sevgilimin teknoloji sevdasından nasiplenerek; akıllı ampullerle, uyanacağım saati belirliyorum ve aydınlık bir odaya uyanıyorum. Böylece kendimi yataktan kazımak için daha az enerji harcıyorum.


  • 2 dakika kuralı: Alışkanlıkları sürekli kılmak için 2 dakikalık versiyonlara indirgeme hali. Her gece kitap okumayı, her gece 1 sayfa kitap okumak gibi kodlayarak; her gün yoga yapmayı, yoga minderini çıkar gibi mini aksiyonlara indirgeyerek süreci hızlandırabilirsiniz.


  • Yapmak istediklerinizi fiziksel olarak görünür kılmak da oldukça önemli. Ben bu taktiği kitabımı sürekli yatağımda tutarak uyguluyorum. Geceleri uyumadan Instagram’a bakmamı tamamen durdurmadı ama kesinlikle azalttı. Kitap yanımda olunca sabah gözümü açmak için de motivasyonum oluyor. (Laf aramızda erken kalktığım günlerde sabahları kitap okuyup yeniden uykuya dalmak da ayrı bir keyif oluyor, ne yapalım ama canım!:)


  • Kendinize sorumluluk ortakları bulun, bu bir nevi alışkanlık sözleşmesi halini alıyor. Pandemi başında her gün Zeynep ve Nazlı’yla birbirimize spor fotoğraflarımızı atıyorduk; kendimizi sanırım mesul kılıyorduk, bu konuya bir örnek olabilir. Keza bu hafta bültenimizin 127. sayısını göndermiş olmamız da bunun küçük bir örneği. Tek başıma olsaydım eminim ki aksatmadan devam etmek bu kadar kolay olmayacaktı.

Ha gerçi, devam etmek şimdi de öyle yazdığım kadar kolay değil. Bazı haftalar insanın gözünde büyüyor, aklına konu gelmiyor, sıkışmış hissediyor. Ama kitapta çok sevdiğim kısımlardan biri “kötü” denemelerin genellikle en önemli oldukları noktasıydı. Çünkü aslında istek ve moral olarak en düşük olduğunuz anda, harekete devam ederek beyninizi yeniden programlayabiliyorsunuz. Belki dünyanın en vurucu yazısı, en etkili sporu, en verimli günü, en uzun kitabı vs olmuyor ama siz yolunuza devam ediyorsunuz.

Kitapta onlarca güzel, yaşanmış, etkileyici hikaye var, belki birkaç güzel yaşamsal örneğe önümüzdeki haftalarda da değinirim, kim bilir?


Daimi okuyucularımızın dikkatinden kaçmamıştır, bu yazımız bir kitap yorumlaması olarak “ruh doyuranlar” ana kategorisinde yer almak yerine “olmak istediğim insan” kategorisine kasten konmuştur. Sahi, sizin olmak istediğiniz insan kim? Yazın bize!

Hepinize güzel bir hafta ve alışkanlıklar yolculuğunuzda başarılar dileriz. ~e




Image by Paul Weaver

Haftaya pazar e-mail kutunuzdayız!

bottom of page