İskandinav kültürü ve coğrafyası; görece çok daha medeni, çok daha mutlu ve çok daha keyif meraklısı olmasının aksine, filmlerine ve dizilerine o buz gibi soğuk ve mesafeli yanlarını aktardıkça bence izlemeye değer ve farklı yapımlar elde ediyor. (Yeri gelmişken, hazır evde oturup film arayanlara arşivden bir film önerisinde de bulunayım: Jagten) Bu hafta denk gelip izlediğim bir başka yapım da, Netflix’te bulabileceğiniz The Valhalla Murders dizisi. Dizi oldukça sürükleyici, başrollerdeki karakterlerin kendi hayatlarıyla da dallanan bir konuya sahip.
Diziyi izlerken, sadece ana olay örgüsünde değil, yan karakterlerde de rastladığım ortak bir konu oldu ne yazık ki: Taciz. Sözlü ya da fiziksel tacizin, bu denli tekrarlanmasıyla kendimi Google’da buldum haliyle. Meğerse, cinsiyet eşitliğinde dünyanın 1. numaralı ülkesi olan İzlanda’da “raporlanan tecavüz”lerde son yıllarda artan bir trend söz konusuymuş. Bu tip konularda, raporlanan veriler esas gerçekliği oluşturuyor haliyle. Öyle olmasaydı, zatenraporlanan verilere göre en yüksek tecavüz oranları sırasıyla İngiltere, Galler, İsveç ve İzlanda’da olmazdı diye düşünüyorum. Ama yine de inanamadığım bir nokta var. Bu kadar medeni, bu kadar zihni hür ülkelerde bile nasıl oluyor da, bu kadar ilkel, vahşi ve şiddet dolu zihinler barınmaya devam ediyor? Sanırım her toplumun kalbi kötü ya da çocukluk ve ilk gençlikte hasar almış çatlak yumurtaları oluyor. Bu noktada belki de eğitim ve aile sistemlerimizin yapması gereken tek şey, o çatlakları önlemek. ~e