Bu aralar eski İstanbul hikayeleri okumak ve bu hikayeler aracılığıyla şehrin bilmediğim yerlerini, tarihini, sırlarını keşfetmek çok hoşuma gidiyor. Öyle ki eskiye dair hikayeleri okudukça hatıramdaki trafikli, gürültülü, keşmekeş İstanbul gidiyor, yerine alımlı, gizemli, nağmeli bir İstanbul geliyor.
Bu zevkime zevk katan da yakın zamanda hediye olarak aldığım Erk Acarer’in “%100 İstanbul” isimli kitabı (Teşekkürler Ece 😃). Bu vesileyle de Cemil Topuzlu’nun kim olduğunu öğrendim (okuyanlardan tanıyan vardır belki, biraz benim ayıbım da olabilir). İşte Cemil Topuzlu hakkında bu hafta öğrendiğim birkaç ilginç detay:
Cemil Topuzlu, nam-ı diğer Cemil Paşa, Osmanlı’nın son dönemlerinde sarayın doktorluğunu yapmış ünlü bir cerrah. Paris’te eğitim görmüş ve bilimsel çalışmaları zamanında yurt dışında da tanınmış. Kendisi Türkiye’de modern cerrahinin kurucusu olarak sayılıyormuş. İlk özel hastane olan Zeynep Kamil Hastanesi’ni de o açmış. 🏥
Cemil Topuzlu aynı zamanda iki defa İstanbul belediye başkanlığı yapmış! İlki 1912’de, ikincisi ise 1919’da. En önemli çalışmalarından biri İstanbul’un halka açık ilk parkı olan Gülhane Parkı’nı açması. Hatta o dönem kadınların da Gülhane Parkı’na girmesine izin vererek muhafazakar çevrelerin tepkisini bir hayli toplamış. Kabataş ile Ortaköy arasındaki caddeyi süsleyen çınar ağaçları da onun başkanlık yaptığı dönemde dikilmiş. 🌳
Başka bir kaynak ise Cemil Topuzlu’nun İstanbul’a katkılarını şöyle sıralıyor: “Cemil Topuzlu çalışmalarına başlar. Bükreş, Berlin, Viyana ve Paris’i ziyaret eder ve Lyon Belediyesi Başmühendisi Auric’i İstanbul'a getirir. Auric, bütün kent için bir planlama raporu hazırlar. Cemil Paşa Gülhane, Fatih, Sultanahmet, Üsküdar’daki Doğancılar parklarını yapar. Tramvay yollarını genişletir ve tramvay elektrikli hale getirilir.🚊Kaynaklara göre İstanbul kent planlamasında en büyük atılım Cemil Topuzlu zamanında gerçekleşir.”
Kadıköy Çiftehavuzlar semtinde 1901 yılında kendi kullanımı için bir köşk yaptırmış. Hatta kendi anılarında yazdığına göre köşkün ve bahçesinin güzelliği karşısında büyülenen dönemin sadrazamı bunu yaratan adamın İstanbul’u da imar edebileceğini düşünüp belediye başkanlığı görevini Cemil Paşa’ya teklif etmiş.
Köşk’ü merak ederseniz Mimar Seda Öztek’in bu güzel yazısında bulabilirsiniz. O yazıdan ilginç son bir detay daha: “Cemil Topuzlu Paşa’nın bahçesinin karşısında sık kestane ağaçlı bir yer vardı. İçinde bulunan biri küçük diğeri büyük iki havuz semte adını vermişti. ÇİFTEHAVUZLAR…”
Daha liste uzardı aslında ama bu kadarı bile neden adının sokaklara, caddelere, parklara, ve Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’na verildiğini anlamama yetti. ~n
