top of page

Garip Bir Haftanın Ardından

Pek değerli okuyucularımız,


Öncelikle hepimize geçmiş olsun. Umarız ki, yaşanan bu büyük depremden siz ve sevdikleriniz minimum ölçüde zarar görmüşsünüzdür.


Eşi benzeri görülmemiş bir hafta yaşadık hepimiz. Bir duygudan ötekine koşarken; kah ağlayıp kah öfkelendik. Belki hiç izlemediğimiz kadar haber izledik, belki de dayanamayıp soyutlanma yoluna gittik. Her ne olursa olsun, her birimiz bu büyük acıyı kendince yaşadı ve yaşamaya da devam edecek.


3 yılı aşkın zamandır, Ece, Nazlı ve Zeynep olarak, kendimizce sorguladıklarımızı, paylaşmaya değer bulduklarımızı yazıyoruz. Geriye dönüp baktığımızda bir bakıma tarihe notlar düşüyoruz. Bugün ise hissettiğimiz o duygu selini; tek bir yazıda toparlamak, tek bir başlık altında ele almak çok güç. Günlerdir zihinlerimizi meşgul eden:


Bu nasıl büyük bir felaket allahım?
Ben nasıl yardımcı olabilirim?
Dünyada nasıl da güzel kalpli insanlar var?
Nasıl bu kadar ahlaksız olunabilir?!
Bu siyaset üstü bir durum.
Esas şimdi siyaset konuşmalıyız.
23 yıldır toplanan deprem vergileri nerede?
Twitter’ı nasıl kapatırsınız?
Eğitimden nasıl bu kadar çabuk vazgeçilir?
İstanbul’da olabilecek depreme karşı ne yapmalıyız?

Gibi gibi onlarca soru ve serzenişin 1 tanesini bile derinlemesine kaleme alacak gücümüz yok bu akşam. Hepsi çok zor, hepsi çok acı ve hepsi de bir o kadar gerçek. Neredeyse tümüne ucundan kıyısından dokunan birçok da yazımız mevcut. Eğer buraya kadar okuduysanız ve zihninizi biraz olsun dağıtmaya niyetliyseniz bazı ana başlıklar altında arşiv yazılarımızı paylaşıyoruz. Ruh haliniz hangisini okumaya izin veriyorsa, seçimi size bırakıyoruz.


İyilik, Yardım ve Sosyal Dayanışma

Siyasi, Ahlaki Sorunlar

Felaketler ve Şehir Planlama


Hepinize sağlıklı günler dileriz. Haftaya görüşmek üzere.



Image by Paul Weaver

Haftaya pazar e-mail kutunuzdayız!

bottom of page