top of page

Ne Verdik Ne Aldık?

Geçtiğimiz hafta İngiltere, Sağlık Bakanı Matt Hancock’un danışmanıyla yaşadığı aşk skandalı ile çalkalandı. Haberlerde bu skandalın en ön plana çıkan ve dolayısıyla en çok eleştiri alan boyutu Sağlık Bakanı’nın pandemi sürecinde kendi koyduğu sosyal mesafe kurallarına kendisinin bile uymamasıydı. Haberlerin ikinci olarak vurguladığı nokta ise kötüye kullanılan “tax-payers’ money”, yani vergi veren kişilerin parası. Çünkü bu skandalın içinde yer alan kişilerin maaşları, hatta olayın geçtiği ofis bile, vergiler ile ödeniyor. Haberciler de bunu her fırsatta vurgulamaktan, vatandaşlara “Bakın bu çarçur edilen sizin paranız!” demekten geri kalmıyor.


Birleşik Krallık Sağlık Bakanı Matt Hancock ve danışmanı Gina Coladangelo

Bu vurgu Türkiye’de yapılan haberlerde uzun zamandır karşılaşmadığım bir vurgu. Hatta “tax-payers’ money” kalıbını Türkçe’ye çevirirken bile biraz zorlandım, “vergi verenlerin parası” sözü bile kulağıma bir garip geldi (Belki daha düzgün bir çevirisi vardır. Biliyorsanız bize de yazın). Sonra bundan yaklaşık on yıl önce üniversiteden mezun olduktan sonra girdiğim ilk işimde maaşların hep net maaş üzerinden konuşulduğu aklıma geldi. Şu anda durum tam olarak nasıl emin olmamak ile birlikte, asgari ücretle ilgili haberlere bakınca bile haberlerin çoğunluğunda net maaş rakamlarının verildiğini gördüm (tabii özellikle ararsanız brüt rakamı da bulabilirsiniz, ama göreceli olarak vurgu daha çok net maaş üzerinde). Yurt dışında ise bu tam tersi. Her zaman her ortamda konuşulan maaş brüt rakam. Siz çarpıp bölüp kendiniz net maaşı buluyorsunuz, tabii bu süreçte de aslında ne kadar çok vergi verdiğinizi acı bir şekilde fark ediyorsunuz!


Bu görünürde basit olan farkın insan davranışları ve düşünceleri üzerinde önemli bir etki yarattığını düşünüyorum. Zira davranış bilimindeki birçok araştırma, ödediğiniz paranın farkında olmanın ya da olmamanın o paranın karşılığında aldığınız faydaya olan bakışınızı etkilediğini gösteriyor.


Şimdi iki durum hayal edin. Birinde çıktığınız tatilin toplam masrafını bundan altı ay önce toplu halde ödediğinizi düşünün. Diğer durumda ise çıktığınız tatilin toplam masrafını otele check-in yaptığınız anda toplu halde ödediğinizi düşünün. Hangi durumda sizce tatilden daha çok keyif alırsınız? Araştırmalar insanların erken ödeme yaptıklarında tatillerini sanki bedavaya yapıyormuşcasına keyif aldığını göstermiş (bu yöntem paket tatillerde bir pazarlama taktiği olarak bile kullanılıyor). Bunun nedeni de zihninizde ödediğiniz para ile aldığınız faydanın arasında kurulan psikolojik bağın zayıf olması. Ödediğiniz para (verdiğiniz vergi) zihninizde ne kadar silikse aldığınız fayda (yollar, hastaneler) bir o kadar size bedava hissiyatı veriyor. Öte yandan ödediğiniz para (verdiğiniz vergi) zihninizde ne kadar belirgin ise aldığınız faydayı daha dikkatli değerlendiriyor ve verdiğiniz paranın gerçekten karşılığını alıp almadığınızı sorguluyorsunuz. ~n

Image by Paul Weaver

Haftaya pazar e-mail kutunuzdayız!

bottom of page