Bir dağın tepesinde üç köy yan yana: Matematik Köyü, Felsefe Köyü ve Sanat Köyü. İçerisinde açık hava derslikler, devasa bir kütüphane, heykeller, amfitiyatro, ve vadiye bakan inanılmaz bir manzara. Hani yurt dışında görseniz hayran olup hemen herkese anlatmak isteyeceğiniz türden bir yer. Ama burası Türkiye’de! Belki de bu yüzden hak ettiği üne henüz kavuşamamış.
Geçen yaz bir arkadaşımın düğünü vesilesiyle ilk defa yolum İzmir’in Şirince köyüne düştü. Burada minik bir parantez açayım. Düğün sahibi olan arkadaşım da, eşi de yabancı ve düğünlerini Türkiye’de yapma kararı aldılar. Bana ilk bu haberi verdiğinde açıkçası hem çok mutlu oldum hem de içten içe küçük bir gururlanma yaşadım. Birkaç yer tavsiyesi için konuşmalarımızın ardından bana düğün yeri olarak Şirince’yi seçtiklerini söylediğinde ise şaşkınlığımı gizlemem epey zor oldu. Daha önce Şirince’ye hiç gitmemiştim, üstüne üstlük hakkında bildiğim tek şey de 2012’de basında çıkan “Maya takvimine göre kopması beklenen kıyametten Şirince etkilenmeyecek” haberleri idi (Şirince hakkında daha önce hiçbir şey bilmiyor olmam da benim ayıbım olsun).

Velhasıl bu şekilde yolum doğasına hayran kaldığım Şirince’ye, ordan da hemen yanındaki Nesin Matematik Köyü’ne düştü. Aziz Nesin’in vasiyeti üzerine 2007 yılında oğlu Profesör Ali Nesin tarafından kurulan Matematik Köyü aynı zamanda dünyanın ilk matematik köyü. İlkokuldan lise ve üniversiteye kadar her seviyede öğrenciye yoğunlukla yaz aylarında matematik eğitimi veren bir kurum. Ama bildiğimiz müfredat matematiği değil! Amaçları öğrencileri üniversite giriş sınavlarına hazırlamak hiç değil! Yurt içinden veya yurt dışından gelen gönüllü akademisyenler tarafından öğretilen profesyonel matematikçilerin anladığı anlamda bir matematik. Amaçları da gençlere soyut düşünmeyi öğretmek ve onları matematiksel araştırmaya heveslendirmek. Kısacası öğrenmek için öğrenmek isteyenler ile öğretmek için öğretmek isteyenleri bir araya getiren idealist bir ütopya. Sınıf içi eğitimlerin yanı sıra öğrencilerin birbirine yardım ettiği, bilenin bilmeyene anlattığı, köydeki tüm işlerin imece usulüyle yapıldığı huzur dolu bir ortam.

Fakat bu hafta okuduğum bir haberde bu kadar hayran kaldığım bir kurumun hak ettiği ilgiyi görmediğini duymak beni açıkçası üzdü. Habere göre Koronavirüs nedeniyle internetten eğitime çevirdikleri yaz okulu derslerine toplam başvuru sayısı yalnızca 14 olmuş. Bu yazıyı yazmamın nedeni de daha çok kişinin Türkiye’de böyle bir yerin varlığından haberdar olmasını istemem. Eğer ortaokul veya lise çağında bir çocuğunuz var ise Nesin Köylerinin yaz okullarına bir bakmanızı tavsiye ederim. Sadece Matematik Köyü’nün değil, Sanat ve Felsefe köylerinin de etkinlik programları bir o kadar zengin ve merak uyandırıcı.
Eğer Nesin Köylerine katkıda bulunmak isterseniz bu sayfadan bağış yapabilirsiniz. Bugüne kadarki bağışçılarını ve bağışlarla ne yaptıklarını da bu sayfada okuyabilirsiniz. ~n