top of page

Orda Bir İklim Krizi Var Uzakta…

“Bu sene yaz erken geldi.” Bu aralar çok sık duyduğum bir cümle bu. Daha Haziran başından hava sıcaklıkları yer yer 30 dereceyi bulmaya başladı. Hatta İstanbul 29 Mayıs’ta 34.3 derece ile 1927 yılından bu yana tutulan resmi kayıtlara göre tarihin en sıcak Mayıs gününü yaşamış. Durum böyle olunca insan bu yaz daha ne sıcaklar göreceğiz acaba diye endişelenmeden edemiyor.


Bütün bu sıcakların doğrudan veya dolaylı olarak iklim krizinden kaynaklandığını bilim insanları yıllardır anlatmaya çalışıyor. Ama çoğu insanın günlük sıradan koşuşturmaları arasında global seviyedeki iklim krizini anlaması ve düşünmesi çok zor. Bu durumu da psikoloji alanında öne sürülen Kurgulama Seviyesi Teorisi (Construal Level Theory) şöyle açıklıyor: İnsanlar kendilerine psikolojik olarak uzak olan olayları zihninde daha soyut bir seviyede düşünüyor. Bu da onları bu uzak olayların riskini azımsamasına neden oluyor. Bu psikolojik uzaklık kavramını tetikleyen faktörler ise bir şeyin fiziksel, zamansal, veya sosyal olarak kişiden uzak olması. Örneğin Asya’nın ücra bir kentinde yaşanan bir doğa felaketini algılamamız ancak soyut seviyede olabiliyor. Aynı şekilde bundan 30 yıl sonra olacak olayları soyut bir şekilde anlıyor ve risklerini azımsayabiliyoruz. Maalesef küresel iklim krizi her bir bireye hem fiziksel hem de zamansal olarak uzak olduğu için onun risklerini de zihnimizde ancak soyut seviyede düşünüp azımsıyoruz.


Bize psikolojik olarak uzak olan kavramları yakınlaştırmak elbette mümkün. Bunun çok güzel bir örneğini New York Times gazetesi yapmış. Dünyanın geçmişten bugüne kadar kaç derece ısındığını okuyucularına söylemek yerine, her okuyucunun kendi doğduğu şehrin doğduğu yıldan bu yana ne kadar ısındığını grafiklerle anlatan bir çalışma yapmış. Çünkü dünyada yaşanan bir olay psikolojik olarak bize uzak, doğduğumuz şehir ise yakın. Geçmiş 40 yıl psikolojik olarak bize uzak ama doğum tarihimizden bu yana geçen zaman ise yakın.



Online sayfalarında yer alan bu çalışmaya ilk girdiğinizde size doğduğunuz şehri ve doğum yılınızı yazmanızı istiyor. Bu alana İstanbul 1988 yazdığımda bana özel oluşturulan grafik İstanbul’da 1988 yılında sıcaklıkların yılda sadece 1 gün 32 derecenin üstüne çıktığını söyledi. Yanlış okumadınız, yalnızca 1 gün sıcaklık 32 derecenin üstüne çıkıyormuş o yıllarda! Bu rakam 2022 yılına gelindiğinde ortalama 5 güne çıkmış. Yani şu anda İstanbul’da yılda ortalama 5 gün sıcaklıkların 32 derecenin üstüne çıkmasını bekleyebiliriz. Ama tabloda asıl korkutucu olan önümüzdeki 40 yılda beklenen sıcaklık artışı. Bunu da bundan 40 yıl sonra ne olacağını söyleyerek anlatmıyor. Gelecek zamandan kaynaklanan psikolojik uzaklığı azaltmak için 40 yıl sonra demek yerine benim 80 yaşıma geldiğimde İstanbul’da sıcaklıkların ortalama kaç gün 32 derecenin üstüne çıkmasının beklendiğini söylüyor. Ve şu anki tahminler bu rakamı ortalama 13 gün olarak gösteriyor. Ancak bu rakam adı üstünde bir ortalama. Alınan aksiyonlara göre bundan 40 yıl sonra İstanbul'un yılda 6 ila 30 gün arasında bir süre çok sıcak günler yaşaması bekleniyor. ~n



Image by Paul Weaver

Haftaya pazar e-mail kutunuzdayız!

bottom of page