Tarihten günümüze ulaşan kalıntılar” dediğimizde ilk aklımıza gelen şeyler genelde tarihi yapılar ve müzeleri dolduran tarihi objeler oluyor. Benim ise en çok hoşuma giden şey günlük hayatımızda kullandığımız basit şeylerin bilinmeyen geçmişlerini öğrenmek. Bunlardan biri de semt isimleri. O nedenle arada sayfalarını karıştırmak için açtığım ama sonra içinden çıkamadığım Önder Şenyapılı’nın “İsim İsim İstanbul” adlı kitabından bu hafta öğrendiğim iki semt isminin kısa tarihini sizlerle paylaşmak istiyorum. Hediye almak istediğiniz İstanbul aşığı bir arkadaşınız varsa bu kitaba bir bakın derim.
Belgrad Ormanı:
“Osmanli döneminde bağlık, bahçelik ve ormanlık olan Sarıyer yöresi mesireleri ile ün yapmış olup, Osmanlı padişahlarının da zaman zaman buraya geldikleri kaynaklardan öğrenilmektedir. Kanuni Sultan Süleyman Belgrat seferi sırasında getirdiği Sırp tutsakları Belgratköy çevresindeki bölgeye yerleştirmiş bu nedenle de buradaki ormana Belgrat Ormanları ismi verilmiştir.“
"Belgrad köyü, 1521 Sırbistan seferinden sonra İstanbul'a getirilen Sırp tutsakların yerleştirilmesi amacıyla kurulmuştur.”
Bostancı:
“Kadıköy ilçesinin mahallelerinden Bostancı’nın adı, Osmanlı döneminde buradaki Çamaşırcı (şimdi Bostancı) deresinin üzerindeki Taş Köprü’nün hemen yanında bulunan Bostancı Karakolundan gelmektedir. Semtin yönetimi, Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren bostancılar elindeydi. Bostancılar, Osmanlı İmparatorluğu saray örgütlenmesinde önemli yeri olan, özellikle sarayın bağ ve bahçeleri ile bostanlarının, kayıkhanelerinin, köşklerin korunmasıyla ve bakımıyla görevli hizmetlilerdi. Yöneticisine Bostancıbaşı deniliyordu.”
Daha önceki bir yazımızda da Kadıköy sınırları içerisinde yer alan Çiftehavuzlar semtinin isminin nereden geldiğini yazmıştık. Merak edenler buradan okuyabilirler.~n