top of page

Tek Bir Alan Seçmek Zorunda Değilsin

Çocukluğumdan beri duyduğum söz: “Bir şeyi seç ve en iyisi ol.” Ve ben çocukluğumdan beri bir şeyi seçemiyorum. Yaş 31 ve bu 31 senede dansçı oldum, mühendis oldum, teknoloji sektöründe ürün müdürü oldum, girişimci oldum, meditasyon öğretmeni oldum, yazar oldum, daha ömrüm varsa neler olacağım kim bilir. 😄 Ve sık sık “yaa bende yanlış bir şey var galiba..” diye düşünüyorum. “Baksana ne kadar alana dağılmış haldeyim… Odağım yok. Bir şey seçmem lazımdı, seçemedim, hay allah ne olacak şimdi?”


Neyse ki son 2 yılda bu konuyu daha aktif sorgulamaya başladıktan sonra benim durumumu destekleyen ve normalleştiren örnekler buldum. Örneğin sevdiğim bir hayat koçu Marie Forleo kendisine “multi-passionate entrepreneur” (çok tutkulu girişimci) diyor. Yakın arkadaşlarımdan biri hem girişimci hem de kitapları yayımlanan bir şair. Ve yakın bir zamanda moda tasarımcısı / profesyonel dansçı / pilates öğretmeni / pilates stüdyosu yöneticisi / girişimci / sosyolojide doktora yapan bir kadınla tanıştım. Okumaya doyamadığı üniversitelerden kurduğu işlere, hayatını öyle bir akıcılıkla ve heyecanla anlattı ki, “yaa normal bir şey galiba böyle olmak?” dedim. 😄



Sanırım artık şuna inanıyorum: İçerisinde bulunduğumuz kurumlar bizim uzmanlaşmamızdan para kazanıyor. Bize bir korku yüklüyorlar: uzmanlaşmazsan olmaz. Ve biz çocukluktan yetişkinliğe geçerken merak ve keşif güdümüzü köreltip bu korku etrafında şekilleniyoruz. Ama ben bu korkuyu dinlemek, benliğimin bazı kısımlarını bastırmak zorunda değilim. Birçok birbiriyle ilgisiz gibi görünen konuya ilgi duyup, farklı alanlardan farklı şekillerde para kazanabilir, farklı alanlarda farklı kimliklerle yer alabilirim. Hiçbir şeyin “en iyisi” olmak, hiçbir alanda mükemmel olmak zorunda değilim. Böyle genişlemek beni daha mutlu ediyor, bana enerji veriyor - kim ne derse desin.


Ve üstelik çoğu zaman bu farklı ilgi alanlarım beni yaptığım işte daha iyi yapıyor. Ya farklı açıları bir araya getirebildiğim için, ya da birçok şeyi yaparken hissettiğim doyum beni daha huzurlu ve mutlu bir insan yaptığı için.


Howard Thurman'ın dediği gibi: “Dünyanın neye ihtiyacı var diye düşünme. Seni ne yaşamla doldurur diye düşün ve git onu yap. Dünyanın yaşam dolu insanlara ihtiyacı var.” 🌱 --z

Image by Paul Weaver

Haftaya pazar e-mail kutunuzdayız!

bottom of page