top of page

Uzun Süreli İlişkilerde Erotizmi Korumak

Ester Perel’in TED konuşmalarını büyük bir hayranlıkla dinlemiştim. Gerçek çift terapisi seanslarını paylaştığı “Where Should We Begin?” podcast’ini de aynı şekilde dinliyorum. Yaptığı gözlemlerin ne kadar doğru olduğunu ve bu gözlemleri ancak onun gibi 20 senelik deneyimi olan, farklı demografilerle çalışan bir çift terapistinin yapabileceğini düşünüyorum. Bu sebeple, kitaplarını da satın aldım, ve birkaç gün önce de Tutsak Cinsellik kitabını bitirdim. Perel bu muhteşem kitapta ve diğer yayınlarda temel olarak şunları söylüyor:


1. İlk evliliklerin %50’sinin boşanmayla sonuçlandığı, ikinci evliliklerin %65’inin boşanmayla sonuçlandığı, aldatma oranlarının alıp başını gitmiş olduğu (tabii bir de açıklanmayan ve dolayısıyla bilmediğimiz aldatmalar var), birçok kişinin evlenmeden beraber yaşadığı, evlendiği halde farklı şehirlerde yaşadığı, evlenmeden çocuk yaptığı, evlenip çocuk yapmadığı 21. yüzyıl aşk hikayelerinde artık tek bir doğru yok


2. Birini çok sevdiğimizde hissettiğimiz güçlü bir beraber olma, yakın olma, bir olma güdümüz var. Bunun yanı sıra, ilişkiden önce hissettiğimiz ve ilişkiye girdiğimizde de devam eden ayrı olma, birey olma, özgür olma güdümüz var. Bu iki güdü arasındaki çelişkiyi anlamamız ve kabullenmemiz cinsellik açısından çok önemli. Tamamıyla “sahip” olduğumuz birine istek ve heyecan duymamız çok zor. İstek duyabilmemiz için kendimizi ayrıştırabiliyor, karşımızdakini farklı görebiliyor, “sahip” olmadığımızı ve her an o kişiyi kaybedebileceğimizi kabulleniyor olmamız gerekiyor. 


3. Uzun süreli ilişkilerde birçok engelle karşılabiliyoruz. Ataerkil rollerin bilinçaltımıza işlenmesi, beraber yaşamaya başlamak, çocuk sahibi olmak, fazlasıyla bir olmak, ayrı olduğunu unutmak, ilk yıllardaki heyecanın geçmesi, hormonal dengenin değişmesi, derin davranış paternlerinin ortaya çıkması (ki bunlar çocukken anne babalarımız tarafından nasıl sevildiğimizle çok alakalı). Perel, uzun süreli ilişkilerde, erotizm ya da istek azaldığında, “Ne yapalım böyle oldu” diyip havlu atmak yerine, erotizmi geri getirebileceğimizi ve hatta geri getirmemiz gerektiğini söylüyor. Seksin ya da erotizmin spontane bir şekilde kendiliğinden doğması gerektiğine inanan insanların bu inanç içinde sıkışıp kaldığını, erotizmin yaşanabilmesi için gerekli ortamın hazırlanması gerektiğini anlatıyor. 


4. Evlilik eskiden “Mal varlığımı kimin çocuklarına bırakmak istiyorum?” sorusuna cevap verirken, son yüzyılda artık “Kimi seviyorum?” sorusuna yanıt veriyor. Ve biz hayatımızı beraber geçireceğimiz o BİR kişiye çok beklenti yüklüyoruz: en yakın arkadaşımız, sırdaşımız, bizi en tanıyan, bizi en çok destekleyen, bizim en çok sevdiğimiz, en çok tensel çekim duyduğumuz, bize en çok tensel çekim duyan, bütün heyecanları bütün maceraları beraber yaşadığımız, beraber genişlediğimiz büyüdüğümüz BİR insan. Birçok ilişki bu yüksek beklentilerin altında çöküyor ya da sıkışıyor. 


5. Aldatmak ya da aldatılmak her zaman için bir ilişkinin sonu değil. Aslında aldatmanın birçok çeşidi var: duygusal olarak aldatmak, yalnız bırakmak, şiddet… Ve bütün bu ihanetler ilişkilerde birer kırılma noktası ama bu kırılma noktalarında ilişkiler illa bitecek diye bir şey yok. Aksine, çok daha güçlü bir şekilde de devam edebilir. 

6. Ve Perel’in dönüp dönüp sorduğu bir soru var. “Seksin ve cinselliğin senin için anlamı ne?” Sana ne ifade ediyor? Sen sekste sevgi ve aşk mı arıyorsun, yoksa heyecan ve macera mı arıyorsun, ya da yakınlık ve paylaşım mı, ya da seks kendini unutabildiğin, kendinden daha öte bir düzleme geçebildiğin bir yer mi? Seksin anlamının aslında herkeste aynı olmadığı ve bu keşfin bireysel bir şekilde yapılması gerektiğini, bu sorunun aslında birçok şeye yön vereceğini söylüyor Perel. 


Perel bütün bu fikirleri (ve daha fazlasını) kendisine danışmaya gelen insanların çarpıcı hikayeleriyle bütün kitap boyunca örneklendiriyor. Bu kitabı okuyup da kendinizden bir şeyler bulmamanız, anlattıklarından etkilenmemeniz imkansız. Söylediği her şeye katılmasanız bile eminim ki sizi farklı açılardan düşünmeye yöneltecektir. ~z



Image by Paul Weaver

Haftaya pazar e-mail kutunuzdayız!

bottom of page