Spotify’ın söylediğine göre 2022 yılında 54 farklı türde müzik dinlemişim. Yeni türleri, müzisyenleri ve sanatla dolu hayatların hikayelerini keşfetmeyi gerçekten seviyorum. 2022’nin en tatlı keşiflerinden biri Deniz Taşar oldu benim için. İstanbul’da bir sonbahar akşamı arkadaşım Doğan beni Deniz’in konserine götürdü Bova’da. Kendisini ilk defa sahnede dinledim ve böylece sahnedeki o rahat, içten, enerjik ve eğlenceli halini de ilk günden keşfetmiş oldum.
Deniz’in şarkılarından anladığım kadarıyla müziğe ve sanata tamamen teslim olana kadar kafası karışık dönemlerden geçmiş. Fakat Robert Kolej Orkestra’da baş vokalist olarak başladığı bu yola iyi ki devam etmiş, çünkü kendi yazıp bestelediği caz şarkıları ile epey yarışma ve ödül kazanmış. İstanbul Caz Festivali, Akbank Caz Festivali ve Venedik Caz Festivali gibi prestijli festivallerde konser veriyormuş. “2010’ların En İyi Caz Parçaları” listesinde 3 farklı şarkısı birden yer alıyormuş.
Deniz’le ilgili en sevdiğim iki detaydan biri birçok başka işe de el atmış olması: seramik, resim, film, yönetmenlik, çocuk programı, podcast. Hem müziğinde hem de genel olarak yarattığı tüm sanat eserlerinde bu eklektik, farklı türleri bir araya getiren ve doğaçlamaya yer açan bir tutumu var. En sevdiğim diğer detay ise kendi plak şirketini kurmuş olması. Müzisyene özgürlük tanımayan müzik endüstrisinde bir çok genç müzisyen sanırım artık bu yolu izliyor.
Deniz’le ilgili diğer detayları sitesinde ya da Instagram’ında, müziklerini de Spotify veya Youtube’da bulabilirsiniz. Ben bugünlük sizlere Deniz’den en sevdiğim parçalarla veda ediyorum. Siz son dönemlerde hangi sanatçı veya müzisyenleri keşfettiniz? Yazın bana! :)
~ Zeynep
